Akyaka'dan bineceğiniz tekne gezintisi sizi Sedir Adası'na getirecektir. Açık müze olduğu için giriş ücretli. Müze kart geçiyor. Kırmızı toprak ve taşların arasından yukarı doğru yürüyeceksiniz. Bir müddet şaşkın şaşkın bakıp, burada ne olabilir ki diye bilirsiniz?
Adanın kuzey kıyısındaki kumlar, özel biçimde oluşan kalker damlacıklarıdır.Ege ile Akdeniz' de SedirAdası'nda birde Girit Adasında görebilirsiniz.
Efsaneye göre Gökova’da bulunan Sedir Adası’nda dünyanın en ünlü kraliçesi son firavun Kleopatra ile güçlü Romalı komutan Marcus Antonius’un adının yaşadığı adanın katıksız beyaz kumsalında Romalı komutan Mısır kraliçesi sevgilisi Kleopatra’yı Anadolu kıyılarına davet eder ve birbirlerine aşık olurlar. Rivayete göre Antonius sevgilisinin rahatça güneşlenip denize girmesi ve yabancılık çekmemesi için onun soylu bedenine layık bulduğu çok özel bir kumu Mısır sahillerinden 60 parça gemiyle Sedir adasına taşıtmıştır. Sedirin küçük kumsalı bu büyük aşkın şahididir. Bilim insanları 2000 yıllık bu efsaneyi sorguluyor. Kum gerçekten uzak Afrika kumsallarından getirilmiş olabilir mi? Sedir’in her bir kum tanesi içinde hangi inanılmaz sırları saklıyor?
Bir plajı var. Plaja girmek için küçük bir köprüden geçiyorsunuz. Plajın bir kısmı iplerle sınırlandırılmış. Bu alana girmek, basmak yasak. Söz dinlemeyen olursa görevli düdük çalıp uyarıyor. Denize küçük köprülerden giriliyor. Herkes orada çok kalabalık. Cleopatra' nın girdiği koylardan biri burası. Önceden kumuna basmak yasak değilmiş. Adanın kumu, kendini yenileyen bir kum olduğu için yasa ile koruma altına alındı. Gerçekten özel bir kum, incecik. Sonrasında etrafını çevrelemişler ve yasak koymuşlar. Yalnızca Dünya'nın iki yerinde varolduğu bilinen bu özel kumun özelliği, ateşte yanıyor olması ve sodalı suda kendiliğinden çoğalıyor olması. Büyüteç altında incelendiğinde hareket ediyor olmasıymış.
Sedir Adası'nı tarihi dokusuda var.Yunanlı kalıntıları var. Bu açık müze adasında sadece yüzmeyin. Tarihi dokusunu ve etrafı mutlaka gezin.